Paylaş |
|
Tweet |
Apandisit nedir?
Apandisit, acil cerrahi kiniklerde sıklıkla rastlanan ve karın ağrısı şikayetlerinin baş nedeni olan, tıptaki ismiyle appendiks vermiformis(vermiform:solucanımsı) adlı çıkıntılı organın iltihaplanması olarak adlandırılır. Akut apandisit olgularının görülme yaşı ortalama 20-40 arasıdır. Uzunluk olarak 8-12 cm civarında olup solucan şekilimsi serbest ucu kapalı bir kör bağırsak uzantısıdır. İşlevselliği ispatlanmış olmamakla beraber, vücudumuzdaki her yapının bir görevini olduğu düşünüldüğünde, appendiks çıkıntısı henüz adı konulmamış bir lenfoid doku olarak sırrını korumaktadır. Bazı görüşler appendiksin arındırıcı işlevi olduğu yönündedir.
Apandisit(appendiks) ne tarafta diye düşünüldüğünde vücudumuzun ön tarafında sağ alt kadranda yerleşimlidir.
Apandisit yeri ince bağırsak ve kalın bağırsağın birleşim noktalarının bulunduğu bir bölgededir. Yerleşim yeri olarak hissettirdiği ağrı şekli klinik olarak çok tipiktir. Hastanın eliyle sağ alt kadranını tutarak bastırması bile bir apandisit şüphesi olarak değerlendirilebilir.
Apandisit ağrısı en yaygın olarak karın ağrısı olarak kendini göstermektedir. İlk başlangıç ağrısı karında belirgin bir noktada olmayan çevresel gezebilen bir şekilde hissedilir ve künt niteliktedir. Bazı durumlarda ise sancı şelkinde kendini gösterebilir. 4-6 saat bu şekilde devam eden bir apandisit ağrısı, bu sürenin sonunda yer değiştirerek sağ alt kadrana iner ve bölgeselleşir. Bulantı ve kusma hastaların yaklaşık %70’inde görülebilir. Hastada kusmaya oranla bulantıya daha sık rastlanır.
Apandisit belirtileri içinde yüksek ateş her zaman perfore(patlamış) bir appendiksin olduğunu ifade etmeyebilir. Appendiksin iltihabi durumu vücutta savunma hücrelerini harekete geçirerek ateş yükselmesine neden olabilmektedir. Ateş yüksekliği 37,5°C ile 38°C arasında değişir. Hastanın yapılan kan testlerinde hafif dereceli lökositoz bulguları vardır(10.000-18.000). Hastada Mc burney noktası olarak bilinen leğen kemiği ve göbek deliği arasındaki kasığa yakın(1/3 dış kısıma yakın) konuşlanan noktada duyarlılık oluşur.
Mc burney noktası
Apandisit patlaması olarak da bilinen appendiksin inflamasyonlu dokusunun perforesyonu(yırtılması) cerrahi müdahelenin yapılmadığı durumlarda ölümle sonuçlanabilen ciddi sonuçlara neden olabilmektedir. Karın içine yayılan enflamasyon kana karışarak hastada septik şok tablosunu oluşturabilmektedir. Kana karışan bakterilerin tüm vücut organlarını kan yoluyla gezdiği düşünüldüğünde apandisit patlaması korkutucu bir senaryo oluşturmaktadır. Appendiksin inflamasyon nedeniyle patlaması peritonite(karın iç duvarı iltihabına) neden olabilir.
Patlamış appendiks yapısı
Apandisitin patlamasına neden olacak durumlar içinde obtrüksiyona(appendiks kanal tıkanıklığı) bağlı olanlar en başta gelir. Bunlar; taşlaşmış mikro dışkı olan fekalitler, meyve çekirdekleri(özellikle çilek), kanal yapısının büyümesine bağlı daralmalar ve bağırsak parazitleridir. Bu sebepler appendiks kanalında tıkanıklığa yol açarak, kanal içi basıncın artmasına ve dokunun dış yüzeyinin nekrozuna(ölüleşen yapı) neden olurlar. Zamanla basıncın artması appendiksin geriliminin artmasına neden olarak perforasyona yol açar. Apandisit patlarsa görülebilecek tablonun seyri bu şekildedir. Appendiksin patlaması sonrası hastada görülen gergin ve yüksek şiddetli ağrı gerilemeye başlar fakat akabinde hızla gelişen yaygın bir karın ağrısı şeklinde devam eder.
Apandisit tedavisi
Gelişen tablo ne şekilde olursa olsun akut apandisit ya da perfore apandisit tedavisinde altın kural cerrahi müdaheledir. Çok nadir hafif seyreden ve apandisit tanısı kesinleşmemiş durumlarda antibiyotik tedavisi uygulanmaktadır. Bu gibi durumlarda dahi hasta bir süre gözlem altında kaldıktan sonra kontrol için tekrar çağırılır. Kontrol zamanları 6 haftaya kadar çıkabilmektedir. Tedavi hızlı bir şekilde gerçekleşmesi gerekir ve bu sebeple tetkikleri yapılırken hasta bekletilmeden acil olarak değerlendirilir. Ayakta direk batın garfisi(ADBG) ve kan tetkiklerinin ardından hasta ameliyata hazırlanır. Bu aşamada hasta ağızdan hiç bir sıvı ve katı yiyecek almamalıdır. Ameliyat sırasında yiyeceklerin akciğere kaçmasının en aza indirgenebilmesi için bu şarttır.
Ameliyat iki farklı yöntem ve iki farklı anestezi tekniği altında gerçekleştirilmektedir. Apandisit ameliyatı (appendektomi) laparaskobik ve açık ameliyat olarak yapılabilir. Anestezi tekniği olarak da genel(tamamen uyutulma) anestezi ya da spinal(omurilik anestezisi) anestezi teknikleri kullanılır. Hastanın çoğu zaman ne şekilde ameliyat edileceğine doktor karar verir ve yönlendirme bu şekilde olur. Açık ameliyat hasta uyutulduktan sonra sağ alt kadranda 2-3 cm’lik bir kesi açılarak başlar ve kas dokularını da geçtikten sonra appendikse ulaşılarak bu enflamatuarlı yapının dışarı çıkımı sağlanır. Eğer dokuda bir perforasyon gerçekleşmiş ise karın içi bölgede steril yıkama işlemi uygulandıktan sonra bölgenin drenajı sağlanmaktadır. İşlem sonrası dren takılarak bölge kapatılır.
Laparoskopik apendektomilerde uygulama sistemi aynı özellikte olup tek fark işlemin açık kesi ile yapılarak değil de, hastanın karın bölgesinden delikler açılmasıyla bunların bir tanesinden görüntüleme aleti, diğerinden de kesici ve sondaj borularının girilerek yapılmasıdır. İyileşme ortalama bir haftada gerçekleşir ve bu zaman içinde sık pansuman yapılması enfeksiyon kapmamak adına çok önemlidir. Ameliyatın ortalama süresi 30 dk olsada anesteziye başlama ve bittikten sonraki bölgenin dikilerek kapatılması ve hastanın uyandırılması bazı durumlarda 1,5 saatte kadar çıkabilmektedir.